Ülkenin bereketli topraklarının hikâyesini bilmeyeniniz yoktur.

Bu topraklarda yaşayıp hüküm sürmüş medeniyetler sayfa sayfa anlatır bize bu toprakların yaşam hikâyesini kutsal birer metinmişçesine.

Milyonlarca yıl beslediği büyüttüğü bu coğrafyanın çocukları peki bugün ne mi yapıyorlar,

-O eşsiz koylarına Nükleer Santraller.

-O eşsiz derelerine HES'ler (Hidroelektrik Santraller).

-O güzelim dağlarına Taş Ocakları.

-Bereket abidesi topraklarına her sene tonlarca atılan bilinçsiz gübreleme ile çölleşme yaratıyorlar.

Hiç öyle Konya kadar yüz ölçümü ile dünyanın tarım projesi ülke olan Hollanda'dan bahsedecek, tarımda müthiş işler oluyormuş gibi her yıl satılan 65-70 bin traktör âdetinde de bahsedecek değilim.

Sorun ne biliyor musunuz artık zihniyetimiz günü birlik yaşamlar üzerine kuruldu.

Bugünü kurtaran kaptana sesleniyorum; Yarınların temelini bugün 'den atmazsan, çocuklarının bugünlerini çalmış olacaksın!

Kaçıncı tarım bakanı geldi ''gidiyor'', gelip giden kaçıncı milli eğitim bakanı gibi.

Maalesef ülke olarak kaybettiklerimizi ne zaman ne de mevcut düşünce yapısıyla yerine koyabiliriz.

Bugün Anadolu'ya sahip çıkmayan devlet Baba maalesef Anadolu'nun çocuklarını da dışlamakta sahipsiz bırakmakta.

''Sataram Haa Köyü'' diyerek milletin olanı satmanın kime ne yararı var?

Özelleştirmelerde tipik söylem ''zarar ediyor'' hayır kardeşim zarar etmiyor sen zarar edeni de kar edeni de hiçbir amaç uğruna satmıyorsun, sırf satmış olmak için satıp yerine bir alternatif yaratmadığın gibi insanını yabancıların inisiyatifine terk ederek gayri milli davranıyorsun.

İnsan merak ediyor hangi amaç uğruna tarımı gayri millileştiriyorsunuz?

İthal edilen tarım ürünlerini buraya yazsam insanın vicdanı sızlar,

Yeter;

Bunca bedeli çiftçine, üreticine, köylüne insanına ödetme yeter artık..!