ÖZEL HABER

Türkiye'nin geleceğinin tarım ve gıdada olduğuna dikkat çeken Öktem, bu potansiyelin maalesef iyi değerlendirilmediğini bildirdi. Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi'nin eğitim hayatına başlamasıyla birlikte ülke tarımında yeni bir sayfanın açılacağının altını çizen Öktem, “Tarımı gençlerimize sevdireceğiz ve üniversitemizden mezun olan başarılı öğrencilerin kesinlikle iş kaygısı olmayacak" dedi.

Türkiye'nin geleceğinin tarım ve gıdada saklı olduğunu kaydeden Öktem, “Bilgiyi ürüne çevirmek için üniversitelerle sanayilerin içi içe olması gerekir. Tarım büyük katma değer elde edilebilecek bir sektör. Türkiye'de doğru politikalarla tarım sektörü hak ettiği noktaya gelebilir" diye konuştu.

Önümüzdeki yıl eğitim hayatına başlayacak Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Avni Öktem ile tarım sektörünü ve Türkiye'de tarım alanında ilk ihtisas üniversitesi olma özelliği taşıyan gıda ve tarım üniversitesini konuştuk. Türkiye'de tarım sektörünün doğru politikalarla hak ettiğini noktaya gelebileceğini anlatan Öktem, bilgiyi ürüne çevirmenin önemli olduğunu söyledi. Üniversiteler ile sanayinin birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Öktem, Türkiye'nin geleceğinin tarım sektöründe saklı olduğuna dikkat çekti. Tarım sektöründen çok büyük katma değerler elde edilebileceğini belirten Öktem, bu sayede Hollanda'da sadece bir bölgede senede 30 milyar Avro katma değer elde edildiğini vurguladı. Öktem, doğru politikalarla ve çalışmalarla ülkemizin tarım sektöründe önemli bir yere sahip olabileceği sözlerine ekledi.

DÜNYANIN GELECEĞİ TARIM VE GIDAYA BAĞLI

Dünyanın geleceğinin tarım ve gıda üzerine dayalı olduğunu belirten Öktem, Avrupa'da bilgiye dayalı bir ekonomi konseptinin olduğunu vurguladı. Bu alanda büyük katma değerler oluştuğunun altını çizen Öktem, şunları kaydetti: “Bilgiye dayalı bir ekonominin temelinde tarımsal üretim yatıyor. Tarımsal üretimin içerisinde elde ettiğiniz ürünleri kullanabilir hale getirdiğiniz zaman gıda sektörü karşınıza çıkıyor. Bu bağlı olarak diğer sektörler var. Çok geniş bir alanı kapsıyor aslında. Bizim üniversitemizde bunun üzerine kurulu. Konsept oluşturma vizyonumuz 6 sene sürdü. Haziran 2013'te üniversitemizin kuruluşu Resmi Gazete'de yayımlandı. O tarihten itibaren çalışmalarımıza büyük bir hızla devam ediyoruz.

GENÇLERE TARIMI SEVDİRECEĞİZ

Bizim üniversitenin kurucu vakfı Konya Şeker ve dolayısıyla Konya Şeker'in bağlı olduğu Anadolu Birlik Holding. Konya Şeker Türkiye'nin 40'ıncı büyük şirketi. Yani üniversitenin arkasında kuvvetli bir yapı var. İhtisaslaşmayı düşündüğümüz tarım ve gıda alanı aslında bizim genç üniversite öğrencilerimizin uzak durmak istedikleri bir alan. Biz bunu ziraat fakültelerinde, gıda mühendisliği alanlarında tercih etme yüzdeliklerine baktığımız zaman görüyoruz. Bizim gibi ülkelerde böyle olmaması gerekir"

KAMPUS TASARIMIMIZ YARIŞMADA FİNALE KALDI

Kampus tasarımlarının önemli bir yarışmasında finale kaldığını bildiren Öktem, velilerin çocuklarını rahatlıkla gönderebilecekleri bir yerleşke hazırladıklarını söyleyerek, “Geldiğimiz noktada kampus tasarımlarımızı yaptık. Yerleşkemizi inşallah Konya'nın merkezinde oluşturacağız. Konya Şeker'in fabrikasının bulunduğu Meram ilçesinde tren istasyonuna 5 dakikalık bir mesafede yeşil bir alanda üniversitemizi kuracağız. Üniversiteyi de yine biz tarımla ve doğayla ilgili olduğumuz için yeşil yerleşke konseptinde hazırlıyoruz. Kampus projemiz dünyanın önemli yarışmalarından birinde 700 proje arasında finale kaldı. Kasım ayında da Singapur'da bunun finali yapılacak inşallah oradan da hayırlı haberler alırız diye düşünüyoruz. Engelli kardeşlerimize de kapılarımızı sonuna kadar açıyoruz. Onlar bizim için değerli. Kampusumuzun içinde ve eğitim alanlarımızın dışında buna ek olarak her türlü sosyal imkânlarımız mevcut. Sağlıktan, konaklamaya oldukça güvenli bir kampus oluşturacağız. Velilerimiz gönül rahatlığıyla çocuklarını bize gönderebilir. Üniversitemiz Ankara, Eskişehir, Antalya, gibi büyük illere tren mesafesinde. Ben birçok öğrencimizin konaklama yapmadan üniversiteye gelip giderek okuyacağını düşünüyorum. Hatta çok değişik konaklama modellerimiz olacak. Gecelik konaklama imkanlarımız da var" dedi.

ULUSLARARASI BİR ÜNİVERSİTE OLACAĞIZ

İngilizce eğitim veren uluslararası bir üniversite modeli hazırladıklarını ifade eden Öktem, eğitim modellerinin diğer üniversitelerden farklarını anlattı. Öktem, “Biz kendimizi hep şöyle tanımlıyoruz; İngilizce eğitim veren uluslar arası bir araştırma üniversitesi. Çok büyük üniversite olmayı hedeflemiyoruz sayı olarak. Ama nitelik olarak çok iyi bir üniversite olmak istiyoruz. Toplam sayımızın 6, 7 bin civarında olacağını ön görerek bir kampus tasarımı yapıyoruz. Tarım ve doğa bilimleri, mühendislik ve mimarlık, sosyal ve beşeri bilimler olmak üzere üç tane fakültemiz olacak. Öğrencilerimize fakülte tabanlı tercih yaptıracağız. Fakültenin içerisinde öğrencilerin uzmanlaşacağı alanlar olacak. Türkiye'de yapılan istatistikler şunu gösteriyor. Üniversite öğrencilerinin yüzde 60'na yakını 2 ve 3'üncü sınıfa geldiklerinde bölümlerinden memnun kalmıyor. Biz onun için şöyle bir model düşünüyoruz: Öğrenciler fakülte tabanlı tercih yapacak. 1-2 sene uzmanlaşacakları alan konusunda kendileri karar verecekler. Piyasayı izleyerek karar verecekler daha sonra ikinci sınıfta hangi bölümü istiyorsa o bölüme kanalize olarak tercihlerini yapacaklar" şeklinde konuştu.

TÜKETİCİYİ UYARAN AKILLI PAKET YAPACAĞIZ

Artık tarım ve gıda işletmelerinin uluslararası bir statü kazandığını vurgulayan Öktem, bilgiyi ürüne çevirerek yurtdışına açılacaklarını dile getirdi ve şunları kaydetti; “Bilgiyi ürüne çeviren üniversite olmak istiyoruz. Örneğin Türkiye'de kullanılan tanı kitleri vardır. Bu tanı kitlerinin önemli bir bölümü yurtdışında temin edilir. Üniversitede yapmak istediğimiz; bu bilgileri üretip satış yapılacak hale getirmek. Diğer bir konu ise yenilenebilir enerji kaynakları konusu. Bu konuda önemli bir adım atmayı düşünüyoruz. Özellikle biyolojik kaynaklardan enerji üretmeyi destekliyoruz. Biyolojik kaynaklardan rahatlıkla yakıt üretiliyor. Bunların hammaddeleri de ülkemizde var. Elimizde kalan tarımsal atıkları enerjiye çevirebiliriz. Paketleme teknolojileri bizim önem verdiğimiz bir alan. Bu anlamda Türkiye'de bölüm yok. Biz paketleme mühendisliği bölümü açmayı düşünüyoruz. Neredeyse satılan bütün ürünler paketin içindedir. Son gelişen teknolojilerle paketler artık akıllı paket oldu. Örneğini gıda ürünü bozulduğu zaman bize bu akıllı paketler haber veriyor. Paket renk değiştirerek sizlere haber veriyor. Bunlara akıllı paketleme sistemleri deniyor. Ülkemizde böyle bir bölüm yok. Bu çok önemli bir teknolojidir. Tabi bu alanın bilgisayar, gıda ve elektronik mühendisliği ile alakası var. Böyle bir bölüm açmayı düşünüyoruz. Bunun dışında çok kuvvetli bir lisansüstü program düşünüyoruz. Biz bir araştırma üniversitesi olacağız. Böyle olduğu zaman toplam öğrenci portföyünün yüzde yirmisinin lisansüstü olması gerekiyor."

ÇOK KUVVETLİ BİR AR-GE MERKEZİ KURACAĞIZ

Üniversite içinde öğrencilerin araştırma yapabilecekleri AR-GE merkezi kuracaklarını bildiren Öktem, “Biz 6 bin civarında öğrenci düşündüğümüz için bin ile bin 500 arası lisansüstü öğrencimiz olacak. Tabi bu öğrencilerin özellikle araştırmalarını karşılayabilmek için çok kuvvetli bir AR-GE merkezi kuruyoruz. Bu merkezimiz Türkiye'ye de hizmet verecek. Örneğin GDO'ların tespiti ve helal gıda da analizler yapılacak. Tarımın geleceği ıslahta yatıyor. Tohum ıslahı çok önemli bir alan. Üniversite bünyesinde stratejik araştırma merkezleri olacak. Genç girişimci arkadaşları konumlandırabileceğimiz alanlar oluşturacağız. Projesi olan arkadaşlarımıza imkân hazırlayacağız" dedi.

ÖĞRENCİLERİMİZİN İŞ KAYGISI OLMAYACAK

Bu alanda eğitim almak isteyen öğrencilerin iş kaygısı gibi endişelerinin olduğunu anlatan Öktem, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi'ne gelecek öğrencilerin böyle bir kaygı yaşamamaları için alt yapı çalışmalarının hazır olduğunu söyledi. Öktem, “Öğrencilerin bu alanda iş kaygıları var. Biz başarılı öğrencilerimize iş imkânı garanti ediyoruz. Bölümünü ilk beşte bitiren öğrencilerin önüne mezun olduklarında iş kontratı koyuyoruz. Uzaktan eğitime de çok önem veriyoruz. Eğitim modelimizde yurtdışından gelecek hocaların ders vermesini istiyoruz. Bunun için alt yapı hazırlıkları yaptık. Akıllı sınıflarla bunları sağlayacağız. İlk öğrencilerimizi önümüzdeki sene alacağız. Tüm programlarımız önümüzdeki sene Eylül ayında başlayacak" şeklinde konuştu.

YENİLEBİLİR AŞI YAPACAĞIZ

Açılacak üniversite sayesinde Türkiye'de tarımın olması gereken konuma geleceğini bildiren Öktem, verdiği bir örnekle üniversitenin şimdiden neler yapabileceğinin sinyallerini verdi. Koku ve kanser teşhisine kadar büyük projelerinin olduğunu aktaran Öktem, “Bitkilerde böcek öldürücü bazı hammaddeler var. Kokuların giderilmesi için bakteriler var. Bu tip bakteriler çevre ıslahında, tarımda, hayvancılıkta kullanılıyor. Aslında bunlar doğada bulunan bakteriler. Bunları doğru şekilde kullandığınız zaman kokunun önüne geçebiliyorsunuz. Atıkların içinde havayı kullanmayan bakteriler bulunur. Bunların atıkları kokuya dönüyor. Siz bu iyi bakterileri bu tip ortamlara bıraktığınız zaman kokuların önüne geçmiş oluyorsunuz. Biz bunu Konya Şeker'in bulundu alanda denedik ve başarıya ulaştık. Biz algler konusunda da büyük araştırmalar yapıyoruz. Halkın bildiği tabirle yosun bunlar. Bu algleri kullanarak yenilebilir aşı yapma projemiz var. Algleri üretiyoruz, tablet haline getiriyoruz, bunu yediğiniz zaman aşı olmuş oluyorsunuz" örneklerinde bulundu.

TARIM, ÇOK BÜYÜK KATMA DEĞER ORTAYA KOYAN BİR SEKTÖR

Tarım sektörünün çok büyük katma değer ortaya koyan bir sektör olduğuna dikkat çeken Öktem, “Hollanda'da Wageningen bölgesi var. Bu bölgede aynı bizim üniversitemize benzeyen bir araştırma üniversitesi var. Senede 30 milyar Avro katma değer elde ediyor. Böyle bir yer bunu elde ediyorsa, bizim ülkemizi düşünün. Tarım ve nüfus potansiyelimizi düşünün. Bizler bu anlattıklarımızı yapabileceğimizi düşünüyoruz. Çok yetenekli öğretim kadrosu kuracağız. Amerika'da Michigan State University var. Bu üniversite bizim alanımızda dünyada üçüncü sırada olan bir araştırma üniversitesi. Bu üniversitenin yöneticileri ile görüştük, Konya'da geldiler ve ikili anlaşma imzaladık. Bu projenin doğruluğunu gösteriyor. Çin'in en iyi tarım üniversitesi ile görüşüyoruz. Bir dünya üniversitesi olmak istiyoruz. Gençlerin bu işin önemini anlayıp geleceğin burada olduğunu anlamalarını istiyoruz" açıklamasında bulundu.