Ülke hayvancılığının tamamen bitirilmesi için herkes üzerine düşeni yapıyor! Yeni Şafak gazetesinin önceki gün manşetten verdiği 'Et baronlarını durdurun' haberi, sözde vatandaşın 'ucuz et tüketme!' hakkını savunmak için yapılmış gibi görünse de aslında bu haber, et ithalatının önünün açılmasına hizmet etmekten başka bir anlam taşımıyor.

Haberi yapan ve bu haberi manşete çeken arkadaşlar bunun farkında olmayabilirler ancak dikkat ederseniz bugüne kadar ette ithalat kararları hep bu tür haberler sonrasında alınmıştır.

Konunun daha iyi anlaşılması için şu detayı vermem gerekiyor. 'Zaten yoğun bir şekilde hayvancılıkta ithalat yapılıyor, yeni bir ithalat kararı için bu tür haberlere ne ihtiyaç var diyebilirsiniz' Doğrudur yoğun bir şekilde besilik, damızlık ve kasaplık hayvan ithal ediliyor.

Ancak et ithalatı sınırlı bir şekilde ve sadece Et ve Süt Kurumu tarafından yapılıyor.

İşte 'ithalat lobisi', et ithalatının da tamamen önünün açılmasını istiyor.

Bunun için de kamuoyu oluşturulmaya başlandı.

Hatırlayacaksınız geçmiş dönemde et fiyatlarında bir artış yaşandı mı hemen 'et spekülatörleri' diye 'hayali bir suçlu' ilan edilirdi. Özellikle Tarım Bakanları bu kavramı ısrarla kullanırlardı. Ancak kamuoyu günlerce 'et spekülatörleriyle' meşgul edilmesine rağmen bu et spekülatörleri ne açıklanır ne de bunlarla ilgili bir işlem yapılmazdı! Fakat Bakanlar; hayali tartışma ile kendi yanlış politikalarının tartışılmasının önüne geçmiş olur ve işin acı tarafı sözde 'et spekülatörlerini' terbiye etmek için de 'ithalat lobisinin' eli rahatlatılmış olurdu!

'Et baronları' meselesi de bunun gibi bir şey…

Kimdir bu 'Et Baronları?'

Çıkıp açıklasınlar. Ama kimse açıklayamaz.

Düşünsenize son iki ay içinde döviz kurlarında yaklaşık yüzde 50 devalüasyon yaşanmış. Geçen yıl 40 lira olan yem bu yıl 80 liraya çıkmış. Elektrik, doğalgaz, mazot fiyatları artmış. Yani üreticinin bütün girdi maliyetleri neredeyse ikiye katlamış, ama et fiyatları 10 lira arttı diye kıyamet koparılıyor!

Neden acaba?

Daha iki ay önce marketten aldığım 19 litrelik su, 7 liradan 12 liraya çıkmış. Su firmalarının maliyet giderleri nedir de su fiyatları iki ayda yaklaşık yüzde 100 arttı?

Kimse buraları sorgulamıyor!

Ancak ne gariptir, bırakın maliyet giderlerini gecesini gündüzünü yaptığı işe ayıran üreticinin kestirdiği hayvanın fiyatı 3 kuruş arttı mı hemen birileri 'vay et fiyatları nasıl artar' diye devreye giriyor!

Tekrar soruyorum, neden acaba?

Dikkat edin, hayvancılıkta sözde vatandaş lehine yapıldığı iddia edilen 'politikalar' genellikle vatandaşa ve ülkeye bir fayda sağlamadığı gibi, bu politikalar hayvancılıkta ithalatı artırmış ve sadece belirli kişilere faydası olmuştur.

Bir önceki Bakan döneminde birkaç market zincirinde başlatılan 'ucuz et' projesi buna güzel bir örnektir.

Bu marketlerde Et ve Süt Kurumu tarafından ithal edilen dana etinden yapılan kıyma ve kuşbaşının satılması gerekirken, inek etinden yapılan kıymaların satıldığına yönelik ciddi iddialar var.

Ancak bu marketlerle yapılan 'sözleşmedeki açıktan' dolayı kimse bu iddiaların üzerine gidemiyor.

Bir kilo dana eti ile inek eti arasında da en az 5 lira fiyat farkı var. Buradaki rantı siz düşünün!

'Vatandaşa ucuz et yedireceğiz' diye başlatılan uygulamada; ineklerin kesildiğine mi, ucuz et için yapılan ithalata mı, yerli üreticiye verilen zarara mı, ülkenin kaybettiği vergi gelirlerine mi, hangi birine yanarsınız!

Döviz kurlarının artmasından dolayı canlı hayvan ithalatına talep düştü. İthalat lobisi, şimdi yeni bir oyun kurgulayarak, doğrudan et ithalatının açılmasını istiyor. Eğer bu oyuna gelir ve et ithalatının da önü açılırsa ülke hayvancılığını bir daha ayağa kaldıramayız.

İşte onun için hayali 'Et Baronlarının' peşine takılarak, 'İthalat Baronlarının' ekmeğine yağ sürmeyelim.