Şemsi Bayraktar, “Hedef 2023 yılında 79,9 milyon ton kaba yem üretimine ulaşmak olmalıdır. 2014 yılında 59,3 milyon ton kaba yem üretimimizi 2023'e kadar 79,9 milyon tona çıkarmak zorundayız" dedi. Bayraktar, verilen desteklerle 2015 yılı itibarıyla 19,7 milyon tonu silajlık mısır, 13,9 milyon tonu yonca, 4,3 milyon tonu fiğ, 1,66 milyon tonu korunga, 1,2 milyon tonu yulaf yeşil otu olmak üzere 18 tür yem bitkisinde 42 milyon 36 bin ton üretime ulaşıldığını belirtti. 2014 yılında 40 milyon 246 bin ton olan üretimin 2015 yılında yüzde 4,45 artış gösterdiğini vurgulayan Bayraktar, yem bitkisi ekim alanlarının 2001-2015 döneminde yüzde 127,2 artarak 1 milyon 152 bin hektardan 2 milyon 617 bin hektara, yem bitkisi ekilen alanın toplam tarım alanı içindeki payının yüzde 4,4'den yüzde 10,9'a çıktığına dikkati çekti.

Yeşil otun kuru ota ürününe göre çeşitli oranlarla çevrildiğini bildiren Bayraktar, 42 milyon 36 bin tonluk yeşil otun kuru ota çevrilerek kaba yem üretimine dahil edildiğini, buna çayır mera, bahçe içi otları ve kalitesiz kaba yem kaynağı samanın dahil edilerek toplam kaba yem üretim miktarının bulunduğunu belirtti. Bayraktar, 2014 yılı için kaba yem üretiminin 59,3 milyon ton, tüketiminin 63,4 milyon ton olduğunu vurguladı.

Üretimin Yüzde 94'den Fazlası Silajlık Mısır, Yonca, Fiğ Ve Korunga

Toplam üretiminin yüzde 94'den fazlasının silajlık mısır, yonca, fiğ ve korungadan oluştuğunu, diğer yem bitkilerinin payının yüzde 6'yı bile bulamadığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

Yem bitkileri desteklemeleri, kaba yem ihtiyacını karşılamak, meralar üzerindeki aşırı otlatma baskısını azaltmak, silaj yapımını yaygınlaştırmak ve yıl boyunca yeşil yem zincirini oluşturmak amacı doğrultusunda 2000 yılında başlatılmıştır. 2010 yılında 231,6 milyon lira olan yem bitkileri desteği, 2015 yılında 338,4 milyon liraya çıktı. Diğer desteklerdeki yüksek artış nedeniyle yem bitkilerine yapılan desteğin oranı, 2010-2015 döneminde, toplam tarımsal desteklerde yüzde 3,9'dan yüzde 3,4'e, hayvancılık desteklerinde yüzde 19,4'den yüzde 11,4'e indi. Yem Bitkileri desteklemeleri uygulama esaslarının belirlendiği tebliğ ile birlikte yonca, korunga, fiğ, Macar fiğ, burçak, mürdümük, sorgum, Sudan otu, sorgum-Sudan otu melezi, yem bezelyesi, yem baklası, İskenderiye üçgülü, silajlık mısır, hayvan pancarı, yem şalgamı ile fiğ karışımları ve yapay çayır mera tesisleri destekleme kapsamında değerlendirilmiştir. Ayrıca destekleme kapsamındaki tek yıllık yem bitkilerinden yapılan silajlara da destekleme ödemesi verilmektedir.

Yapay çayır-mera için üretim yaptıkları ilk yıl, çok yıllık yem bitkilerinden yonca için 4 yıl ve korunga için 3 yıl süreyle, tek yıllık yem bitkileri ekilişlerinde ise üretim yaptıkları yıl için, ürünü hasat etmeleri kaydıyla dekar başına ödeme yapılmaktadır. Desteklenecek yem bitkileri toplam ekiliş alanı en az 10 dekardır.

Hayvansal üretim planlanırken kaba yem üretim ve talebini de mutlaka göz önünde bulundurması gerektiğini bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi:

“2014 yılında, ülkemizde 14 milyon tonu çayır mera, 11,7 milyon tonu yem bitkisi kuru otu, 18,6 milyon tonu silaj, 5 milyon tonu bahçe içi otlaklar, 10 milyon tonu sap saman anız olmak üzere toplam 59,3 milyon ton kaba yem üretimi yaptık. O yıl kaba yem ihtiyacımız 63,4 milyon ton, kaba yem açığımız ise 4,1 milyon ton, sap saman anız hariç kaliteli kaba yem açığımız ise 14,1 milyon tondu. Yapılan projeksiyona göre, ülkemizin 2023'te 38,9 milyon ton silaj, 34,4 milyon ton çayır, mera ve diğer yem bitkileri dahil kuru ot, 6,6 milyon ton saman ihtiyacı olacak. Kaliteli bir yem olmayan 6,6 milyon tonluk samanı da esasında dahil etmemek gerekiyor.

Bu demektir ki 2014 yılında 59,3 milyon ton olan yem üretimimizi 2023 yılına kadar 79,9 milyon tona çıkarmak zorundayız. Kaba yem üretimi 79,9 milyon tona ulaşırsa, kırmızı et üretimini 1,15 milyon tondan 1,6 milyon tona, süt üretimini 18,7 milyon tondan 27 milyon tona yükseltebiliriz. Görünen o ki yem tüketimi 2023 yılında 79,9 milyon tona ulaşacak. Üretimi bu rakama çıkaramazsak yemde sıkıntı yaşar, kaliteli kaba yem açığımızı kapatamayız.

Açığı kapatamazsak yem maliyetleri yükseleceği için ülke hayvancılığı olumsuz etkilenecektir."

Özellikle damızlık hayvanların istenilen süt performansına ulaşması ve yavru alınabilmesi için günlük rasyonda kaba yem miktarının belli oranda bulunması gerektiğini belirten Bayraktar, aksi takdirde birçok hastalıkla ve verim düşüklüğüyle karşı karşıya kalınacağını belirtti. Bayraktar, “yemde yeterli oranda bulunmayan kaba yem, sindirim sistemi rahatsızlıklarından ayak hastalıklarına, döl verimi problemlerinden bağışıklık sistemi zayıflamasına kadar birçok olumsuzlukların oluşmasına neden olur. Bu ise damızlık hayvanların uzun süreli kullanılmasını engeller, birçok ekonomik kayba neden olur" dedi.

Kaba Yem Açığının Kapatılması İçin Yapılması Gerekenler

Bayraktar, söz konusu açığın kapatılması için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

“Çayır mera alanlarının tespit ve tahdit çalışmaları hızla bitirilmeli, bu alanlar en kısa zamanda ıslah edilmeli, otlatma kapasiteleri artırılmalıdır.

Islah edilmiş meraların tekrar verimsizleşmesi ve eski haline gelmemesi için korunması gerekir. Mera birliklerinin bu konuda etkin olması sağlanmalıdır.

Yem bitkileri ekilişlerinin ekili tarla tarımı içindeki oranı artırılmalı, yıl boyunca ihtiyaç duyulan yeşil ve sulu kaba yem ihtiyacının giderilmesi için yeşil yem zinciri kurulmalı, silaj yapımı yaygınlaştırılmalıdır.

Yem bitkileri desteklerine devam edilmelidir. Desteğin kapsamı bütün üreticileri içine alacak şekilde genişletilmelidir.

Yemde kaliteli (protein ve nem oranına göre) kaba yem üretimini destekleyici, kaba yemin ticari olarak kaliteye göre sınıflandırılarak ticaretini sağlayıcı, bu kapsamda üreticilerle sözleşmeli üretimi teşvik edici politikalar hayata geçirilmelidir.

Özellikle meyve sanayi artıklarının hayvan beslemede kullanılmasına yönelik projeler ortaya konulmalı, atık olarak israf edilen bu kaynaklar hayvancılığa yem kaynağı olarak kazandırılmalıdır."