İki hafta önce sormuştuk; 'O koltukta nasıl oturabilecek?' diye...

İki gün önce sessiz sedasız görevden alındı.

Özelleştirme İdaresinin kapısında kasıla kasıla beklerken, 'HESAP MI VERECEĞİZ!' dediği günü unutamıyorum.

Şunu belirteyim ki, eğer bu ülke hukuk devletiyse Bor Şeker Fabrikası'ndaki hukuksuzluk başta olmak üzere diğer fabrikalardaki keyfiliğin hesabı eninde sonunda sorulacaktır.

Millete hiçbir fayda sağlamayacağı bilindiği halde...

Yangından mal kaçırırcasına satılan fabrikalarda binlerce çalışan ekmeğinden, yuvasından oldu!

Siyaseti bile yanlış yönlendirmeden çekinilmedi!

On binlerce çiftçi yanlış özelleştirmeden dolayı bu sene pancar ekmekten vazgeçecek!

Dahası fabrikaları alan firmalar bile 'biz niye aldık bu fabrikaları' diye kara kara düşünüyorlar.

Yani işçi, çiftçi perişan, fabrikaları alan firmalar da perişan!

Dönemin güçlü firmalarının gücüne güvendiğinden olsa gerek 'Bana bir şey olmaz' diye düşünüyordu!

Ama öyle olmadı.

Koltuğu altından çekiverdiler.

Kimden bahsettiğimi anlamışsınızdır.

Özelleştirme İdaresi Başkanı (Değerli Bürokrat!) Ahmet Aksu, iki gün önce sessiz sedasız görevden alındı.

Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu üyeliğine atandı.

Bankacılık Kanunu'na göre BDDK üyeliğine atanan üyeler, üyeliklerinin dışında resmi veya özel başka hiçbir görevde bulunamıyorlar.

Peki neden sessiz sedasız görevden alındı?

Açıktan görevden alınsaydı, Nisan ayından buyana şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili kamuoyundaki tepkilerin haklılığı ortaya çıkacaktı.

Bundan dolayı koltuk altından sessiz sedasız çekildi!

Özelleşen fabrikalarda işinden olan işçiler, pancarını karın, yağmurun, çamurun içinden kurtarmaya çalışan çiftçiler, artık kendilerine bir faydası olmasa da bu karara çok sevinmişlerdir.

Çünkü onlara bir faydası olmasa da en azından özelleştirilmeyen 15 şeker fabrikası bu arkadaşın elinden kurtulmuş oldu.