Tarım ve Orman Bakanı sayın Bekir Pakdemirli’nin 16 Ekim Dünya Gıda Gününde gıdanın önemini anlatmak için kullandığı slogan;

‘Büyütelim, Besleyelim, Hep Birlikte Sürdürelim’ 

Diğer taraftan Tarım ve Orman Bakanlığı da ‘Tükettiğimiz gıdanın arkasında onu yetiştiren, hasat eden, üreten, taşıyan ve satan birileri var. Onlar bizim Gıda Kahramanlarımız’ diyerek 83 milyona 16 Ekim’de ‘Dünya Gıda Gününü’ kutlamak için bize katılın çağrısı yaptı. 

Buraya kadar her şey güzel… 

Slogan, günün anlam ve önemini anlatıyor…  

83 milyona yapılan davette yerinde bir çağrı… 

Ama gelin görün ki bütün bunlar sadece görüntüden ibaret, samimiyetten uzak! 

Keşke kelimelerdeki samimiyet, fiili davranışa da dönüşüvereydi… 

Malumunuz 14 Ekim’de Kahramanmaraşlı üretici Yakup Konan, Tarım Bakanlığımızın tabiriyle 'Türkiye’nin Gıda Kahramanları’ adına bir farkındalık oluşturmak için traktörüyle Ankara’ya gelmek istemişti. 

Samimi bir şekilde ülkesi ve ‘Gıda Kahramanları’ adına yola düşmüştü… 

Ancak daha 10 km bile yol almadan yolu kesildi!

Ehliyeti, ruhsatı her şeyi tam olmasına rağmen ‘Gözünün üstünde kaşın var!’ misali trajikomik bir şekilde gözünde kızarıklık var diyerek ehliyetine el konuldu. 

Ülkesini, vatanını seven ve bütün zorluklara rağmen üretmekten vazgeçmeyen bu ‘Gıda Kahramanına’ reva görüleni hangi vicdan kabul edebilir? 

Dahası bu ülkenin Tarım ve Orman Bakanı, bu ‘Gıda Kahramanına’ yapılanı nasıl görmezlikten gelebilir? 

‘Gıda Kahramanını’ yok sayan Tarım Bakanlığının, 83 milyona yaptığı davette bir samimiyet olabilir mi? 

Pekâlâ, samimiyetin olmadığı yerde bereketten söz edilebilir mi?  

14 Ekim’de Yakup Konan’a reva görülen aslında Türkiye’deki bütün ‘Gıda Kahramanlarımıza’ reva görülmüştü.

Zaten onlar da üzerine alınmış durumdalar!

Yine bugün TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu’nun başkanlığında Türkiye genelinde yapılan en masum etkinlikte de ‘Gıda Kahramanlarımız’ bildik engellerle karşılaştılar!

Törör ekipleri peşlerini takip etti!

Yani kısacası ‘Gıda Kahramanlarımız’ 16 Ekim Dünya Gıda Gününde Bakanlıktaki yerlerini görmüş oldular! 

Pekâlâ, şöyle olsaydı… 

Kelimelerdeki samimiyet fiiliyata dökülüverseydi… 

Yani Yakup Konan’ın yolunu kesmek yerine Tarım ve Orman Bakanımız çıkıp; ‘Biz bu Gıda Kahramanımızı yollarda traktörüyle yormak istemiyoruz. İl Müdürümüzle görüştük, uçak biletini aldırıp üretici kardeşimizi 16 Ekim’de Bakanlığımızda misafir edeceğiz, derdini dinleyeceğiz, 16 Ekim Dünya Gıda Gününü Konan'la birlikte kutlayacağız’ deyivereydi ne kaybederdi? 

Pakdemirli'nin ne kaybetmesini bir tarafa bırakalım Yakup Konan Tarım Bakanlığında misafir edilmiş olsaydı Türkiye ne kazanırdı? 

İnanın hayali bile insanı heyecanlandırıyor… 

En basitinden Gıda Kahramanlarımıza; değer verildiği ve Türkiye için ne kadar kıymetli oldukları fiili olarak gösterilecekti.

Değer verilen ve Türkiye için kıymetli olduklarını yüreklerinde hisseden ‘Gıda Kahramanlarımızın’ yapacakları üretim daha da bereketlenecekti. 

Bu bereketten ülkemiz kazanacaktı... 

Ama maalesef… 

16 Ekim Dünya Gıda Gününde ‘Gıda Kahramanlarımıza’ bu jesti bile çok gördük!

‘Gıda Kahramanlarımızın’ gönlünü kazanmak yerine yollarını kesmeyi ve terör ekipleriyle peşlerini takip ettirmeyi tercih ettik!  

Hadi diyelim sayın Pakdemirli yoğunluğundan dolayı bunu düşünememiş olabilir… 

Allah aşkına Bakanın çevresinde üst düzey eğitim almış, halkla ilişkiler uzmanı onlarca danışman, bürokrat var…

Onu da geçtim, dışarıdan ciddi bütçeli hizmet satın alımı yapılan PR ajansları var… 

‘Gıda Kahramanlarımızın’ gönlünü almak birinizin de mi aklına gelmedi? 

Ülkemiz adına gerçekten yazık oldu!

Bunu bilin ve görün istedim…