Tarım ve hayvancılıkta gümrük vergilerini indiren hükümeti yerli ve milli üretimi teşvike çağıran Demirkıran, “Ülkemizde gıda fiyatlarının yüksekliği uygulanan yanlış politikaların sonucudur. İthalattan alınan vergilerin kaldırılması kısa vadede fiyatları düşürebilir ama uzun vadede üretimi bitirir. Nohut ve kuru fasulyede yaşanan süreç bunun en açık göstergesidir. Bu ürünlerde fiyatların yüksekliği sebebiyle gümrük vergisi düşürüldü. Koruma şemsiyesi olmayan çiftçi üretimden vazgeçti. Ucuz üretimin yollarını aramak yerine ucuz nohut, fasulye arayan hükümet bizi dışarıya mahkûm etti. Gümrük oranları düşürülen buğdayda, kırmızı ette aynı duruma düşmekten endişe ediyoruz" diye konuştu.


“Çiftçinin pahalıya üretmesinin sebebi hükümettir, alınan yüksek vergilerdir" diyen Demirkıran, “Çiftçinin yükünü artırıp pahalıya üretmesinin sorumlusu olan hükümet kendi sebep olduğu yanlışlığı üreticiye ödeterek tarıma ve hayvancılığa en büyük zararı vermektedir. Uzun ve orta vadeli tedbirler alınmazsa kimse üretemez. AKP hükümeti Enflasyonla mücadelede başarısız oldu. Bir suçlu gerekiyordu. Çiftçi, suçlu ilan edildi. Çiftçi enflasyonu azdırıyordu, ürünleri çok pahalıydı. Niçin pahalı olduğu hiç konuşulmadı. Çünkü pahalı üretimin sebebinin 'pahalı girdiler' olduğu anlaşılacaktı. Mazottan yüzde 200 vergi alındığı unutuldu. Gübre fiyatlarının tam kullanım zamanında 2 katına çıkmasına seyirci kalındı. Bankaların çiftçinin ortağı olması, hatta zaman içinde tarlasını elinden alması kimin suçuydu? Yapılacak tek şey ithalattan alınan vergilerin düşürülmesiydi. Tam da buğday hasat zamanında vergilerin düşürülmesi, ithalat sopası ile terbiye etmek değil de nedir?" diye sordu.

Demirkıran, “Üreticinin üretmesinin yolunu açmak, maliyetlerinin azaltılması için çaba göstermek hükümetlerin en önemli görevidir. Tarımda çözüm, ithalatta değil, üretimde aranmalıdır. Son zamanlarda 'Milli tarım politikası' toplantıları yapan hükümete Saadet Partisi olarak soruyoruz; Bu nasıl Milli tarım politikası?" siteminde bulundu.

TARIMDAN HABER