Hürriyet Gazetesi'nden Ceren Deniz'in haberine göre, tarımsal üretimde kaliteli ve yüksek üretimiyle önde olan Batı Akdeniz, döviz kuru, enflasyon ve faizlerdeki hızlı artış nedeniyle zor günler geçiriyor. Ekonomik sorunların etkisiyle üretimin sekteye uğramaması için üretim odaklı devlet politikalarının acilen devreye sokulması gerektiğini söyleyen sektör temsilcileri, nakit akışının sağlanarak üreticiye nefes aldırılmasını öneriyor.

ARTIŞ TÜKETİCİYE YANSIYACAK

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, sektörün durumuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Üretilen ürünlerin girdilerinin büyük bölümünün ithal olması, döviz kurunun üretici üzerindeki etkisini son dönemde daha da ağırlaştırdı. Buna karşın üretici, maruz kaldığı yıllık yüzde 25'i bulan enflasyonu, yüzde 15'in üzerinde enflasyon baskısı altındaki tüketiciye yansıtamıyor. Ancak iş o noktaya geldi ki, üretici tarafındaki bu durum önümüzdeki aylarda tüketiciye zam olarak yansımaya başlayacak" ifadelerini kullandı.

VERGİ YÜKÜ ZAMANA YAYILMALI

Üreticiyi üretimden vazgeçirmemek için karar vericilerin acilen alması gereken önlemleri sıralayan Çandır, “Mevcut vergi yükünün geçen yıl yapıldığı gibi bir süre daha zamana yayılması, acilen alınması gereken önlemlerin başında geliyor. Faiz, iş dünyasının belini büken en önemli yüklerden. Faizin bir bölümünün bir süre daha sübvanse edilmesi şart. KDV mahsuplaşmasının en az üçer aylık hale getirilmesini bekliyoruz. Alacaklı durumda olan sektörümüz insanlarına alacaklarının ya defaten ya da vergi borçlarından mahsuplaştırılması yoluyla ödenmesi gerekir" dedi.

DÖVİZ, FAİZ VE VADELİ SATIŞLAR

Tarım sektörüne kan kaybettiren unsurları döviz artışı, vadelerin uzun sürelere yayılması ve faiz oranlarının artışı olduğunu belirten Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Antalya Şube Başkanı Vural Şahin, bu nedenlerle maliyetler hesaplanamaz hale geldiğine vurgu yaptı. Antalya tarımını güçlendirmenin önemine vurgu yapan Şahin, “Fide, tohum, ilaç, gübre, arı ve alet ekipmana kadar üretimin her aşamasındaki hammaddenin yüzde 70'i ithal. Döviz kurundaki dalgalanma nedeniyle firmalar ne stoğunun maliyetini hesap edebiliyor, ne de satacağı rakamı belirleyebiliyor. Kredi oranları aylık 2'yi geçti. Özel sektördeki ürün satışlarının ortalama vadeleri de 12 ayın üzerine çıktı" sözleriyle sektörün sorunlarını aktardı.

TARIM PAYDAŞLARINA TEŞVİK

Antalya'daki örtüaltı üreticilerinin finansal durumunun maliyetlerdeki hızlı artış nedeniyle alarm verdiğini belirten Şahin, devlet destekleriyle ilgili önerilerini şöyle sıraladı: “Yüzde 25 – 50 bandında maliyet artışlarına karşı sektörün gücünü koruyabilmesi için üreticilerden ilaç bayilerine, parekendecilerden tohumculara ve fidecilere kadar tüm tarım paydaşlarına yönelik devlet teşviklerine ihtiyaç var. Etkin çalışacak bir tarım komisyonu kurularak, taşradan Ankara'ya doğrular taşınmalı. Devlet bankalarında üreticiler için kartlar oluşturulmalı. Piyasadan dönen vadelerin üzerinde uzun vadeli ve düşük faizli kredilere ihtiyaç var. Sektöre nakit akışının girişi şart. Ayrıca devlet öncülüğündeki girişimlerle dış pazar arayışına girilmeli."

ÇÖZÜM İHRACAT

Avrupa'ya giden en iyi kalitede meyve ve sebzelerin Batı Akdeniz'de yetiştiğini belirten Antalya Toptancı Hal Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan, sektör sıkıntıları konusunda şunları söyledi: “Ama ihracatta yaşanan sorunlar nedeniyle dış pazarlara giden ürünlerde fiyatlar yerlerde. İhracatta yaşanan kötü gidiş doların yükselmesine neden oldu. İhracat düşerken ithalat arttı. Bu ortamda fiyat düşüşünü ancak suni olarak durdurabiliriz. Üretimden fazla tüketim nedeniyle, cari açık olduğu sürece bu sorunu çözemeyiz. Ekonomide çektiğimiz bütün sıkıntı, ihracatın zayıflığından kaynaklanıyor. Üretim odaklı politikaya geçmediğimiz sürece, köylünün ürettiği meyve sebzeyi ihraç edemeden, yaşadığımız ekonomik sorunların önüne geçemeyiz."

TARIMDAN HABER