ÖZEL HABER

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü araştırma görevlisi, Bengü Everest, Sibel Tan, Özge Can Niyaz ile Yrd. Doç. Dr. Selma Kayalak'ın semt pazarları üzerinden yaptığı araştırma sonuçlarına göre kadın çiftçilerin büyük bir çoğunluğunun genel olarak hayatının gidişatından ve yaptığı işten memnun olduğu ortaya çıktı.

GELECEĞE DAİR HAYALLERİ VAR

Yarısından fazlasının geleceğe dair beklentisi ve hayali bulunan kadın çiftçilerin, bu beklenti ve hayallerinin başında da çocukları geliyor. Çocuklarına sağlıklı bir gelecek hazırlama umuduyla çalışan kadın çiftçilerin diğer beklentileri ise emekli olabilmek, ev alabilmek ve hacca gidebilmek şeklinde sıralanıyor.

YAŞ İLERLEDİKÇE BEKLENTİLER AZALIYOR

Söz konusu araştırma sonuçlarından çıkan çarpıcı sonuçlar şöyle özetlendi; “Kadın çiftçilerin yaşı azaldıkça, hane nüfusu düştükçe ve aylık gelirleri arttıkça gelecekten beklenti içine girme eğilimleri giderek artmaktadır. Arazi miktarı daha fazla olan kadın çiftçilerin beklentileri, arazi miktarı daha az olan kadın çiftçilere göre daha düşük olarak saptanmıştır. Burada arazi anlamında istediği miktara ulaşan kadınların daha az beklentisi olduğu sonucuna varmak mümkün olacaktır.

POLİTİKALAR BELİRLENİRKEN KADIN UNSURU DİKKATE ALINMALI

Buna göre kadın çiftçilerin sosyoekonomik durumlarında yapılacak iyileşmeler, yine kadın çiftçilerin geleceğe umut ile bakabilmesi açısından önemli görülmektedir. Bu nedenle, tarımsal politikalar belirlenirken, tarımsal üretimin her anlamda yükünü üstlenen kadın çiftçileri baz alan politikaların üretilmesi ve uygulanması önerilmektedir. Ayrıca kadın katılımının olduğu tarımsal örgütlenme modellerinin oluşturulması önemlidir. Tarımsal yayım çalışmaları yürütülerek, kadının hak ettiği değeri görmesi adına erkek çiftçiler bilinçlendirilmelidir. Tarımsal faaliyetler ile ilgili yapılacak olan yapısal iyileştirme çalışmalarında kadınların katılımı ile kadınlara yardım edilmesi öncelikli olarak esas alınmalıdır. Gelecek nesilleri yetiştiren kadınların, eğitimi ve bilinçlendirilmesi ülkenin ve tarımın geleceği açısından da oldukça önemli görülmektedir."

TÜRKİYE, KÜÇÜK TARIM İŞLETMELERİ YAYGIN OLAN BİR ÜLKE

Araştırmanın sunuş bölümünde ise şunlar kaydedildi: “Türkiye, küçük tarım işletmelerinin yaygın olduğu bir ülkedir. Arazi miktarı 50 dekarın altında olan işletmelerin oranı yüzde 64 ve 100 dekarın altında olan işletmelerin oranı yüzde 83'tür. Küçük aile işletmeciliği gelişmiş bazı ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de halen tarımsal faaliyetin yapısal sorunları arasında yer alıyor.

Güçlü bir tarım sektörü için işletme ölçeklerini büyütecek politikalar oluşturulmuştur. Fakat bunun yanı sıra, küçük aile işletmelerinin kendine özgü avantajları da değerlendirilmektedir. Küçük aile işletmelerinin öneminin konuşulduğu son günlerde, özellikle kadın çiftçilerin ele alınması önemli görülmektedir. Kadın çiftçiler tarımsal üretim sürecinde ve hane içi günlük işlerin yürütülmesinde erkeklere nispeten daha fazla sorumluluk üstlenmektedir.

İlave olarak, kadın çiftçiler ürünleri pazarlama aşamasında da aktif rol oynamaktadır. Bu çalışmada, hem tarımsal üretimde, hem de ürünlerin pazarlamasında ve hane içi işlerin yürütülmesinde aktif rol oynayan kadın çiftçileri temsil etmek amacıyla semt pazarlarında kendi ürettiği ürünleri pazarlayan kadın çiftçiler çalışma kapsamına alınmıştır.

KADIN ÇİFTÇİLERLE YÜZ YÜZE GÖRÜŞÜLDÜ

Araştırma ile kadın çiftçilerin sosyoekonomik durumları ve gelecekle ilgili beklentileri ortaya konulmuştur. Çanakkale ili Merkez İlçesindeki tüm semt pazarları çalışma kapsamına alınmış ve tam sayım yöntemi uygulanarak 108 kadın çiftçi ile yüz yüze anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen veriler temel istatistiksel yöntemler ve lojistik regresyon yöntemi ile değerlendirilmiştir. Kadın çiftçilerin yüzde 67'sinin gelecek beklentisi olup, beklenti olma durumu kadınların sosyoekonomik durumlarına göre değişmektedir."