Sözcü gazetesinden Mehtap Özcan Ertürk'ün haberine göre, geçmiş yıllarda kuraklıktan etkilenen çiftçinin şimdilerde canı bir türlü engellenemeyen döviz kurlarındaki artıştan yanıyor. Dövizdeki yükselme ile tohum, mazot, gübre, tarımsal ilaç, elektrik gibi tarım için önemli girdi maliyetleri de artınca, çiftçi üretemez hale geldi. Artan maliyetler karşısında ayakta kalmaya çalışan çiftçiler, borçlarını çevirebilmek için bankaların kredilerine muhtaç kalıyor.

TAKİPTEKİ KREDİ ARTTI

Bankaların internet sitelerinde yer alan satılık ilanlarına bakıldığında ellerindeki tarla, bağ, bahçe sayısı da ortaya çıkan tabloyu özetliyor. Bugün binlerce ekim alanı çiftçinin ödeyemediği krediler nedeniyle icra yoluyla bankaların eline geçmiş durumda.

NAKDİ KREDİLERİN MİKTARI İKİ YILDA YÜZDE 92 ARTTI

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 2016 Kasım ayı itibarıyla tarım ve balıkçılık sektörüne kullandırılan nakdi kredilerin miktarı iki yılda yüzde 92 oranında artarak 73 milyar lirayı aşmış durumda. Bu tutar 2014 başında 38.2 milyar lira seviyesindeydi.

TARIMSAL KREDİLERDE EN BÜYÜK PAY KAMU BANKALARINA AİT

Türkiye'de tarımsal kredilerde en yüksek pay yüzde 68 ile yıllardır bu alanda var olan kamu bankalarına ait. Geleneksel tarım kredilerinin dışında, çiftçinin ihtiyacına göre tasarlanmış finansman ürünleri ile sektöre giren özel bankalar tarım kredilerinden yüzde 32 pay alıyor.

TARIMSAL KREDİLERİN TOPLAMI 12 YILDA 1360 KAT ARTTI

Bankalar özel tarım birimleri oluşturarak, yeni bir 'özel tarım bankacılığı' kavramını oluşturdu. Çiftçiye özel kredi ve kredi kartı ürünleri çeşitlendi. 2004 yılında sadece 5 milyar TL olan tarımsal krediler toplamı 12 yılda tam 1360 kat arttı.

BATIKTAKİ BORÇ YÜZDE 926 ARTTI

Aynı dönemde tarım sektörünün batık borçlarında meydana gelen artış ise yüzde 926 oldu. Kasım ayı itibarıyla takipteki tarımsal krediler 2 milyar TL'ye dayandı.

KREDİ KARTI KULLANIMI PATLADI

Bankaların çiftçiye özel sunduğu kredi kartlarında da patlama yaşandı. Tohum, gübre, ilaç ve mazot gibi ihtiyaçlarının yanı sıra çiftçiler alışverişte de banka kartlarını kullanır hale geldi. 2016 Mayıs sonu itibarıyla Türkiye genelinde Bağ-Kur prim borcunu bile ödeyemeyen çiftçi sayısı 574 bini buldu.

CEPLERİNDE 4-5 KREDİ KARTLARI VAR

Tarımsal üretimin ekonomiden ve terörden ciddi şekilde etkilenmeye başladığını dile getiren CHP Edirne Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, çiftçinin bankalardan kullandıkları krediyi üretim yapmak, toprağını büyütmek için kullanmadığına, çarkı çevirebilmek için kredilere yüklendiğine dikkat çekti.

TRAKTÖRÜNÜ SATIYOR

Gaytancıoğlu, “Çiftçi nakit ihtiyacını traktörünü satıp, kredi ile yeni traktör alarak karşılıyor. Eski traktörünü 30 bin TL'ye satarak nakit elde ediyor. 60-70 bin TL kredi çekerek yeni traktör alıyor. Elde ettiği nakitle borçlarını çeviriyor, ancak bankalara en az iki kat borçlanıyor. Tarlasını satması para etmiyor, dolayısıyla banka banka gezerek borçlarına takla attırma yöntemlerini kullanıyor. Her çiftçinin cebinde 4-5 tane kredi kartı var" dedi.

KAYNAK ÜRETİME GİTMİYOR

Türkiye'nin tarımda geldiği nokta, bankalara borçlanarak elde edilen kaynağın üretime aktarılmadığını da ortaya koyuyor. 2016 yılında tarımda son 20 yılın en sert düşüşü yaşandı.

ÇİFTÇİ TARIMDAN KOPUYOR!

Tarım sektörü 3'üncü çeyrekte yüzde 7.7 küçülme ile rekor kırdı. Son 15 yılda çiftçinin üretmekten vazgeçtiği tarım arazisi ise 2.6 milyon hektara ulaştı. 2 milyonu aşkın çiftçi toprağından koptu. Türkiye tarımda ithalatçı oldu. Tarım kredilerinde en fazla borçlanan şehir 5.9 milyar TL ile Ankara oldu. İzmirli çiftçi 3.9 milyar TL, Konya 3.7 milyar TL, İstanbul 3.6 milyar TL, Adana 3.2 milyar TL, Antalya 2.8 milyar TL, Manisa 2.5 milyar TL, Mersin ise 2.1 milyar TL'lik tarım kredisi kullandı.