Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ı bir süredir takip ediyorum. Kendisi seçim çalışmalarını neredeyse tamamen 'Saadet Partisi'ne muhalefet üzerinden yürütüyor. Elbette muhalefet partilerinin iktidar partisini eleştirmesi kadar, iktidar partisinin de muhalefet partilerini eleştirme hakkı vardır. Bundan dolayı Recep Akdağ'ın da seçim çalışmalarında Saadet Partisi'ni eleştirmesi doğal karşılanabilir.

Ancak bir söyleyene bir de söylenen söze bakıyorum, inanın şaşırıp kalıyorum.

Recep Akdağ'a göre, Saadet Partisi 'millet düşmanlarıyla' ittifak yapmış! Saadet Partililer tertemiz oylarını götürüp CHP'nin cebine koyacakmış! Yazıkmış (!) Günahmış (!)

Yani Akdağ diyor ki; Saadet Partisi Meclis'te birkaç koltuk için milleti satmış!

Algıda seçiciliden mi yoksa beynime kazındığından mı bilmiyorum ama Akdağ'ın bu 'Vatan!', 'Millet!' sevdalı muhalefetini görünce beynimden vurulmuşa döndüm.

Hatırlayacaksınız Recep Akdağ, Sağlık Bakanı iken nişasta bazlı şekerlerle ilgili bir açıklama yapmıştı. Hani şu 'nesilleri tehdit eden' NBŞ var ya işte onunla ilgili... (Nesilleri tehdit eden) tespiti de bana ait değil, bilim insanlarının tespitidir bunu da özellikle hatırlatmak isterim.

2017 yılında ne demişti dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ? 'Nişasta bazlı şekerlerin insan sağlığına özel bir zararı yok!'

Neymiş efendim; nişasta bazlı şeker olarak gündeme getirilen früktoz, gıdalarda tek başına bulunmuyormuş ondan dolayı da nişasta bazlı şekerler insan sağlığı için zararlı değilmiş!

Yüzlerce bilim insanı, sağlıkçı, gıda ve beslenme uzmanı, vatandaşı mısır nişastasından yapılan nişasta bazlı şekerleri tüketmemesi konusunda uyarırken özellikle de çocukların bu şekerden uzak tutulması gerektiğini ısrarla vurgularken, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, tam aksi bir açıklama yapmıştı!

Recep Akdağ'ın bu açıklaması ABD merkezli Cargill'i öyle bir rahatlatmıştı ki bilemezsiniz! Cargill bu açıklama ile deyim yerinde ise bayram yapmıştı! Şunu söyleyeyim eğer Cargill gazete ve televizyonlara milyon dolarlık reklam verse böyle bir mevzi elde edemezdi!

Çünkü şeker piyasasını ele geçirmek isteyen Cargill, yıllardır nişasta bazlı şekerlerin, pancar şekeri ile eşdeğer olduğunu ve fazla tüketilmediği sürece insan sağlığına bir zararı olmadığını iddia ediyordu. Nişasta bazlı şekerlere karşı halkta oluşan olumsuz algıyı da bu iddiayla yıkmaya çalışıyordu.

Onun için nişasta bazlı şekerlerin insan sağlığına zararlı olmadığını söyleyen kişinin 'Sağlık Bakanı' olması Cargill için ne anlam ifade ettiğini siz düşünün!

Burada şu bilgiyi de vereyim. Hani Akdağ, gıdalarda früktoz tek başına bulunmadığı için NBŞ'nin zararlı olmadığın söylüyor ya…

Pekâlâ, Sağlık Bakanlığı'nın kamuoyuna açıklanmayan Bilim Kurulu raporu vardı ya, orada 12 bilim insanı nasıl bir tespitte bulunmuştu: 'NBŞ de yer alan früktoz ve glukoz monomer halindedir (glikoz ve fruktoz bağları serbesttir) bu nedenle çok hızlı bir şekilde kana geçer. Halbuki sukrozdaki (çay şekerinde) glukoz ve früktoz disakkarit yani bağlıdır. Emilmek üzere monomer haline geçebilmesi için sindirime uğraması gerekir.'

Yani NBŞ'deki früktoz, glikozla birlikte bulunsa da çok hızlı bir şekilde kana geçtiği ama pancar şekerindeki früktoz ve glikozun dengeli olmasından dolayı sindirime uğradığı belirtiliyor.

Bilim Kurulu'nun bu tespitinden ne anlamamız gerekiyor?

Akdağ'ın Sağlık Bakanı iken yaptığı açıklama doğru değilmiş!

Yani seçim meydanlarında Saadet Partisi'ni 'millet düşmanlarıyla!' taraf olmakla suçlayan Akdağ, çoktan tarafını belli etmiş!

Bu seçimler geçecek ama çiftçi 'tarafından' dolayı Akdağ'ı hiç unutmayacak!