TAB Genel Başkanı Ziya Şahin yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Allah bu felaketi bir daha Türk milletine göstermesin. Böyle bir felaketi biz hiç yaşamadık. Osmaniye'den başlamak üzere Mersin'de Antalya Manavgat'ta, Muğla'da ve kısmen diğer bazı illerimizde de küçük yangınla oldu ama bu yangının menşei özellikle Muğla ve Manavgat oldu. Yani Muğla ile Manavgat'ı bitirme noktasına geldi. Bir haftadan bu tarafa yangınlar sürüyor.

TESPİTLER TAM OLARAK ORTAYA ÇIKMADI

Bu yangınların üzerinde sosyal medyada ve medyada çok değişik yorumlar yapılıyor. Özellikle Manavgat'ta kışlatma bölgemiz, püren bölgemiz orda ciddi arı kaybımız, bir arıcımızın ana arı grubunun yandığı bilgisi geldi. Daha tespitlerde ortaya çıkmadı. Osmaniye'de 200 arılığımızın gittiğini Osmaniye Birlik Başkanımızdan aldık. Mersin'de 200 teneke bal telef olduğu ifade edildi. Daha resmi bir belge de yok. Muğla'ya geldiğimiz zaman. Her yıl Muğla'ya verimli olduğu yıllarda 3.5 milyon arı konaklıyor. Tarım İl Müdürlüğü'müzün kayıtlarından aldığımız ifadeler. Yani 2.5 milyon arı da dışarıdan gelmiş oluyor.

YÜZDE 75-80'İ YANDI

Bu da bütün illerimizden gelen arıcılarımıza bir ekmek teknesiydi. Muğla'ya baktığımız zaman Muğla'da neler oldu? Muğla'da Marmaris'teki alanlarımızın aşağı yukarı yüzde 75-80'i yandı. Milas'ta yine bizim özellikle Bodrum, Milas, Çökertme, Fesleğen gibi yerlerde çok ciddi kaynaklarımız vardı. Buralar da bitti. Yatağan, Kavaklıdere kısmından yüzde 30'luk bir alan yandı. Köyceğiz'de koca bir dağ yandı geçti gitti. Elimizde kala kala Fethiye civarımız kaldı. 3-4 köyümüz var. Bazı yerlerde Seydikemer'de yangınlar çıktı ama 2 gün içerisinde söndürüldü. Bir de Muğla merkezimiz kaldı. Muğla merkezden de dün bir yangın haberi daha geldi Denizli Tavas yolu üzerinde.

ÇAM BALI ORMANLARININ YARIDAN FAZLASI YANDI

Muğla'daki çam balı ormanlarının tam olarak zararı ortaya çıkmadı. Resmi bir ifade olmamakla beraber açık söyleyeyim Muğla'daki Basralı ormanların çam balı ormanların yarıdan fazlası yandı. Bu bizim içimiz yakıyor. Yani arıya gelince arıda da çok değişik şeyler söyleniyor. Eğer ki 20 gün sonra bu yangınlar olsaydı Ağustos'un 15'inden sonra olsaydı inanın 3,5 milyon arı kovanı cayır cayır yanardı. Şu anda arılarımız Anadolu'da. Daha buraya gelmedi. Arılar buraya gelmediği için mevcut 3-4 bin arı kapasitesi var ilçelerimizden aldığım bilgilerde.

2021 YILINDA MUĞLA ÖZELİNDE ÇAM BALI ÜRETİMİ BİTMİŞTİR

Bu arılarımız yanmış olabilir. Yangınlar sürdüğü için tespitler de daha yapılmadı. Sadece Marmaris Osmaniye Bayır Köyü soğutma çalışmaları yapıldı. Orda ne kadar kayıp var bunu biliyoruz. Diğer yerleri hiç bilemiyoruz. Değişik yerlerde milyonlarca diyor. Bu tarz bilgilere itibar etmeyelim. Yangınlar biter, il müdürlüklerimiz sahaya iner, arıcılar birliğimize katılır, tespitler yapılır ve net sayı ortaya çıkar. Ama şunu ifade edeyim, 2021 yılında Muğla özelinde çam balı üretimi bitmiştir.

DEVLETİN ARICILARA CİDDİ BİR KIŞLIK BESLEME YARDIMI YAPMALI 

2021 yılında Muğla'daki gelecek ya da mevcut Muğlalı arıcıların üretimini bırakınız, arıları ne olacak bu sorgulanmalıdır. 2021 yılında gerçekten çok kötü bir konjektür bekliyor. Bu arılardan sadece bal almak için gelmiyorlardı. Altını çizmek istiyorum. 9 ay bal üretiliyordu burada. Biz kışın da arıcılarımız bu alanlarda şeker vermeden arılarını ayakta tutabiliyorlardı, bunlar da gitti. Devletimiz bu noktada arıcılarımıza ciddi bir kışlık besleme yardımı yapmalıdır. Evet evleri yandı, malzemeleri yandı bu insanların. Bu insanlara ciddi bir devlet desteği sağlanmalıdır. Ama dışarıdaki arılar için de besleme desteği mutlaka oluşmalıdır”

YANGIN SÖNER SÖNMEZ ACİL EYLEM PLANIYLA BÖLGEDE BİR ÇALIŞTAY YAPILMALI

Gerek Manavgat gerekse Muğla'da yanan alanların kışın harnup ve püren de getirdiğini belirten Şahin, “Bunlar yok oldu. Bunun için neler yapılmalıdır? Yangın söner sönmez acil bir eylem planıyla bu bölgede bir çalıştay yapılmalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı'mız başta olmak üzere hem tarım kısmı hem de orman kısmı, bir de üniversitelerimizin yangın ekolojisi çalışan arkadaşlarımız. Sosyal medya da buraya ağaç dikelim, ağaçlandıralım.

YANAN YERLERE KESİNLİKLE YENİ AĞAÇ DİKİLMEMELİ

Bakın biz bilimsel çalışmalara bilim insanlarının yaptıkları AR-GE çalışmalarına çok değer veriyoruz. Biz buraya değer vermezsek yolumuz yol olmaz. Arıcımızın geleceğini düşünemeyiz. Ne diyor bilim insanları? Buralara kesinlikle yeni ağaç dikmeyiniz. Çünkü kızılçam mesceresinde kozalaklar patladığı zaman, patlaması iyidir. Alttaki toprak tabakasına bir sene sonra kışı geçirdi mi bunlar filizlenir diye ifade ediyorlar. Bunlarla yaygınlaştırmamız lazım. Yeni şeyler dikip te buradaki habitatın ekolojisini batırmayalım. Biz de zaten bunu istiyoruz.

AŞILAMA TRANSPLANTASYONUNU ARTIK HAYATA GEÇİRMELİYİZ

Burası çam balı üretim alanları. Bu alanlardaki kızılçamlardan yetişmelidir diye ifade ediyoruz. Bu konu tekrar masaya yatırılıp, Orman Fakültelerindeki bilim insanlarımızda buraya davet edilerek burada bilimsel bir çalışma geleceğe yönelik yapılmalıdır. Bu bir tarafı. Biz uzun yıllardan beri transplantasyon diyoruz. Orman teşkilatımızın uygun bulacağı alanlarda aşılama transplantasyon diyoruz. Bunun artık hayata geçirilmesi gerekiyor. Kaybedilen alanlarda yeni ağaçlar gelişip te olacak diye baktığımız zaman 25-30 yıl bu alanlara kavuşabilirsiniz.

YANGINDAN SONRA KİMSE YANIMIZDA OLMADI

Ama burada ciddi bir eylem planı yapılır da, planlı bir şekilde devletimizin, orman teşkilatımızın uygun bulacağı alanlarda transplantasyon yapma şansı verilirse 3 sene sonra tekrar biz çam balı üretimimize kavuşmuş oluruz diye düşünüyorum. 2007-2008 yıllarında Bodrum'da ciddi bir yangın yaşadık. 2-3 gün içerisinde söndürüldü. Tabi ilk günlerde herkes geldi yardım edelim filan ama yangın bittikten sonra kimse yanımızda olmadı. Biz bu hikayeyi dünden bugüne biliyoruz. Bugün orda boy gösteren bir takım STK'lar yarın enselerini kaşıyarak gideceklerini de iyi biliyoruz.

TAB OLARAK ARICILARIMIZIN YANINDA OLACAĞIZ

Çünkü hayatlarında çam balı alanları ile ilgili çam balının fizikokimyasal özellikleri ile ilgili, dünya çam balı ile ilgili, kodeksle ilgili hiçbir çalışma yapmamış insanların Türkiye arıcısının yanında olduğuna bizi inandıramazlar. Dolayısıyla şunu ifade etmek istiyorum. TAB, gerek Muğlalı gerek Egeli gerekse Akdeniz Bölgesi'ndeki, arıları yanan arıcılarımızın yanındadır. Yalnız bizim şu anda yardım toplama gibi bir takım bağrışmalar duyuyoruz. Biz de iyi biliyoruz ki devletimizin 2020 yılında çıkardığı kanun çerçevesinde yardımlar belli bir yasaya bağlanmıştır.

İZİNSİZ YAPILAN KAMPANYALARA İTİBAR EDİLMEMELİ

Bu yasa çerçevesinde bizim yardım toplama gibi bir yetkimiz yok. Bunlar izinlere bağlanmıştır. İllerimizdeki arıcılar birliklerimiz kanalı ile Valiliklerden izin alarak vatandaşlara yardım toplayabileceklerdir. Yalnız Valiliklerden izin alınmak kaydıyla. Yani TAB niye yardım yapmıyor diye konuşanlara, tabi ki el uzatacağız. Kesinlikle hangi köşede bir arıcımız sıkıntı yaşadıysa bir el uzatacağız uzatmalıyız da. Ancak bunların hepsinin birer izne bağlı olduğunu. Ancak izinsiz yapılan kampanyalara itibar edilmemesi gerektiğini, izin alınmış kurumlar tarafından yapılan kampanyalara itibar edilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Tekrar yangından zarar gören herkese geçmiş olsun diyorum. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Çok çok üzülüyoruz. Ama arıcı arkadaşlarımız hiç merak etmesinler TAB hep onlarla beraberdir” dedi.