2018 yılında yapılan özelleştirmelerle 10 şeker fabrikası satılırken kamunun elinde 15 şeker fabrikası kalmıştı. Bu 15 şeker fabrikası da yaklaşık 3 ay önce özelleştirme kapsamından çıkarılarak Varlık Fonu’na devredilmişti. Ancak bununla ilgili aylardır Resmî Gazete’de Cumhurbaşkanlığı kararı yayınlanmadı. Devirle ilgili Cumhurbaşkanlığı kararının yayınlanmaması da ister istemez kafaları karıştırıyor.

Yazımın başında bu bilgileri neden verdim?

Halkın genelinde bütün şeker fabrikalarının özelleştirildiği ve devletin elinde bir tane bile şeker fabrikası kalmadığı yönünde genel bir yanlış algı var. Öncelikle bu yanlış algının önüne geçmek için bu bilgileri tekrar hatırlatmak istedim.

Pekâlâ, kamunun elinde kalan ve özelleştirme kapsamından çıkarılan bu 15 şeker fabrikası kime emanet?

Bu fabrikaları yarınlara taşıyacak, yatırım, istihdam ve modernizasyona yönelik projeksiyonları kim hazırlayacak?

İşte şimdi ülkemiz tarım, gıda ve ekonomisi için bu kadar önemli olan bu fabrikaların kimlere teslim edildiğini anlatınca sizin de içiniz sızlayacak!

Artık toplum olarak ne hale geldiysek, bu ülkenin güzelim kurumları böyle liyakatsiz insanlara teslim edilebiliyor! Gerçekten oturup düşünmemiz gerekiyor! 

Allah’tan Türkşeker Tarım’da şaibeli arpa buğday satışı ve nohut peşkeşi ile ilgili belgelere ulaşabildik de 15 şeker fabrikasını yöneten Türkşeker Genel Müdürü Mücahit Alkan’ı da daha yakından tanıma fırsatımız oldu!

Yoksa biz de aldananlar tarafında olacakmışız!

Diyeceksiniz, niye bu kadar canınız sıkıldı, neden böyle bir üslupla yazıyorsunuz!

İnanın kalem oynatmaya bile değmezdi ama Mücahit Alkan’ın arkamızdan konuştukları Türkiye Varlık Fonu’ndan kulağımıza çalınınca bu yazıyı kaleme almak zorunda kaldık.

Millî Gazete’de manşette yayınlanan arpa buğdayda şaibeli satış ve nohut peşkeşi ile ilgili kamuoyuna hiçbir açıklama yapamayan hatta bizi arama cesaretinde dahi bulunamayan Alkan, arkamızdan diyormuş ki; “bütün bilgileri Türkşeker Tarım’ın Genel Müdür Vekili Ercan Yeşilyurt’tan alabileceğimizi ama biz Ercan Yeşilyurt’u aramadan Hasan Hüseyin Demiröz’ün (Türkşeker Tarım eski Genel Müdürü) iftiraları ile bu haberleri yapıyormuşuz!”

Görüyorsunuz değil mi, yaptığımız haberler noktası virgülüne kadar doğru ve belgeli olmasına rağmen ve haberi yapmadan önce Mücahit Alkan’ın kendisi ile bizzat görüştüğümüz halde arkamızdan böyle konuşabiliyor!

Biz kendisine ‘şirketlere toplu satış yapılıyormuş’ diye sorduğumuzda kesin yalan, bu bir iftira demişti!

Hatta şirketlere yapılan satış bilgilerini bize bir rapor halinde verebileceğini söylemişti.

Ama iki hafta sonra bu sözünden çark ederek bu bilgileri veremeyeceğini belirtmişti!

Tabii bizden saklanan bilgilere TÜRİB üzerinden ulaşınca, Mücahit Alkan’ın da büyüsü bozuldu!

Şimdi ona buna çamur atarak, bizim haberciliğimize dil uzatarak işin içinden sıyrılmaya çalışıyor!

Kamunun malını yağmalayanlara hesap soran olmazsa Mücahit Alkan gibi yöneticiler de istedikleri gibi böyle at koştururlar!

Babanızın oğluna 8 liraya satabileceğiniz birinci sınıf nohudu hiçbir duyuru ve ilana çıkmadan 4,93 liraya yandaş bir firmaya satacaksınız, depodaki 100-150 bin ton buğday, arpa, mısırı yine hiçbir duyuru ve ilana çıkmadan TÜRİB üzerinden anlaşmalı yani örtülü satışla belli firmalara aktaracaksınız ve hâlâ koltuğunuzda da oturabileceksiniz!

İşin daha acı tarafı arpa, buğday, nohutta bunlar oluyorsa, kamuya ait 15 şeker fabrikasında üretilen 1 milyon ton şeker, 2 milyon tonun üstünde küspe ve 400 bin tona yakın melasın satışında Allah bilir neler yaşanıyordur!

Sonuçta bu ürünler Türkşeker bünyesinde üretilse de neredeyse tamamına yakını Türkşeker Tarım’a aktarılıyor ve oradan pazarlanıyor!

Yani anlayacağınız Türkşeker’de artık mızrak çuvala sığmıyor!